Malatya’da yayınlanan “Sonsöz”
Gazetesi’nde bir sözde yazarın karaladıkları, bir
hemşehrimizin zoruna gitmiş ve
“Elazığ’da film gibi bir maç” başlıklı yazıyı
fakslamış günışığı’na…
“Komşunun da hayırlısı” denilecek
cinsten bakış açısına sâhip olan
Abdullah ERGÜN isimli efendi, bakın nasıl
değerlendiriyor bizi?..
Malatya’da maç olmadığı için
Elazığspor’u izlemeye geldiğini belirterek yazısına
başlayan bu sözde yazarın karaladıklarının, edebî veya
futbol analizi açısından herhangi bir değeri de yok
ancak, Malatya Taraftarı’na “şirin” görünmek ve
yaranmak adına Elazığ’ı ve Elazığspor’u karalayarak,
kapıldığı kompleksi gidermek kaygısı hemen
hissediliyor!
Malatyalı bir yazarın, Malatyaspor’a
sevgisi ve onu yüceltme isteğine
saygı duyarız ama, bu komşu kente hakâret yağdırmak
gibi bir yanlış yöntemle mi gerçekleştirilir?
Aslında, muhâtap alınacak niteliğe lâyık
olmasa da; Komşu kentler ve rakip taraftarların
husûmeti, tribün terörü ve sporda şiddet gibi
istenmeyen fiillerin önlenmesine yönelik çabaların
gündeme oturduğu bu günlerde, bir gazetede yer işgâl
eden ve yazar geçinen bu düşünce fâkirinin, toplumlar
arasına nasıl “nifak tohumları” ektiğinin iyi anlaşılması
adına “ibret” olması açısından yazıya yer vermek
istiyoruz…
İşte altı çizilecek ifâdeler;
“Uzun zamandır
böyle kavgalı gürültülü ve seyircilerin başrole çıktığı
bir maç izlememiştim… Galiba biz Süper Lig’de
oynadığımız ve seyrettiğimiz maçların etkisinde kalmıştık.
Süper Lig ile İkinci Lig arasındaki farkı, dün Atatürk
Stadı’nda açık bir şekilde gördüm. Oynanan futbol
ve en önemlisi iki şehrin seyircisi arasındaki fark
belirgin şekilde ortaya çıktı. Elazığspor seyircisi
takımları galip hâlde iken maçın sonlarında tribünden
atlayarak konuk Kocaelili futbolcuları tartaklaması,
bu tezimi daha da belirginleştirdi.
Malatyaspor bu ilin vitrini bu şehrin
sevgilisi buna gözü gibi bakan Malatyaspor taraftarlarının
büyüklüğünü şimdi daha iyi anladım…
Hakan, Czinege’nin serbest vuruşundan gelen
topu bacaklarının arasından golü yiyince Elazığspor,
seyircisinin gazı ile oyuna ağırlığını koydu. Ümit
İnal ikinci golü attı… Bundan sonra Elazığspor
“Çanakkale Geçilmez” felsefesini uygulayan takımlar
gibi kalesini korumaya çalıştı. Zaten yıllardır en iyi
yaptıkları bir işti. Bunda da zorlanmadılar.
Bu maçta
Elazığspor’dan Çetin, Kocaeli’nden Engin ve Mehmet Önür,
bizlere biraz futbol izlettirdiler. Diğerlerini
toplasanız bir araya
getiremeyeceğiniz futbolcular mangası olurdu.
Malatyaspor taraftarlarını ve
Malatyaspor’un futbolunu görünce bana azap veren fakat
aksiyon filmlerini aratmayacak görüntüler izlettirdikleri
için Başta Elazığspor taraftarları, Kocaeli ve
Elazığsporlu futbolculara teşekkür ediyorum.
Malatyaspor taraftarları, kulübünüze ve
futbolcunuza sahip çıkın. Benim
yaptığım gibi ara sıra ikinci lig maçı izlerseniz bana
hak vereceksiniz.”
Evet, bu ifâdeler aynen Abdullah
Efendi’nin…
Elazığspor Taraftarları’nın tribünden
atladığı ve konuk Kocaelisporlu Futbolcuları tartakladığı
iftirasında bulunan Abdullah Efendi, Elazığspor
Yönetimi’nin dostluk ve kardeşliği vurgulayan bir bildiri
dağıttığını bile görmeyecek kadar görme özürlü olsa gerek?
Komşuluk, dostluk, kardeşlik vurguları
yok da; husûmet, kin, aşağılama ve küçümseme var her
satırında!
“Ekstra”dan Süper Lig’e yükselen
ve daha geçen sezon
İnönü Stadı’nda konuklarına her türlü muameleyi revâ
görenleri biz çok iyi biliyoruz da, Elazığspor’un bugün
zirve yarışında yalnız kalmasına rızâ gösterenler, şu
satırları ibretle okumalılar!
Elazığspor’un Süper Lig’e yaklaşmasından
tedirginlik duyan Abdullah Efendi’nin ayak seslerimizden
rahatsız olduğu belli ama, sakın O’na kızmayın?
Elazığ
ve Elazığspor düşmanlığına çanak tutanlara kızın, komşular
arasına nifak sokanların amacını anlayın ve hâlâ
Elazığspor’u sahiplenmeyenleri ayıplayın!..