Geçen günlerde, bir toplantı için Adana’ya
gitmiştik..Hem ilmi toplantı, hem de Ramazan telaşı ile
koşuştururken; bir dostum telefonda” Türk Ocağı Başkanı
Mustafa Kürklühatipler’in vefatı haberini verdi. Elim
olayın teessürünü yaşadık..En son, İstasyon Caddesi’nde,
bir esnafın dükkanında oturmuş, sohbet etmiştik..Merhum;
ilme, irfana aşina ve çok heyecanlı ve cevval bir fıtrata
sahipti..İlmin hatırına bazen, muhatabının yanlışına
heyecanla karşı çıkardı..Biz bundan asla kırılmaz ,aksine
zevk alırdık..Bu meyanda; o gün”vallahi benim iyi
niyetimi anlamıyorlar..bazı sevdiklerim bana sitem
ediyor..bundan sonra bu konulara girmeyeceğim “diyordu..Bu
görüşmemizden bir hafta sora Kürklühatipler’i Rahmet-i
Rahman’a uğurladık..
Biz Adana’dan döndük..Bir gün
telefonda,Sevgili Avukatımız İrfan Sönmez “Abdullah Bulut
Bey’in kardeşi Bedri Bulut’un zulmen katledildiğini..artık
Türkiye’de tv dizilerinin cinayetleri vakay-ı adiyeden
gösterdikleri için zulmen katledilmelerin arttığını;
halbuki Allah katında haksız yere bir insanı öldürmenin
bütün insanlığı öldürmekle bir olduğunu”
anlatıyordu..Gerçekten bir elim hadise ile , gene karşı
karşıya kaldık..Bulut ailesi; muhterem pederlerinin nur-u
imanı ile rahle-i tedristen geçmiş; imanlı, ahlaklı,
mütevazi ve müteşebbis bir ailedir..Her devirde zulmen
şehid edilmiş müminleri bilir ve inşallah sabr-ı cemil ile
İlm-i Ledun Sultanı Rabbimiz’in hükmünü bekler..
Allaha şükür olsun ki: İslamda “ölüm”
yokluk değil,hiçlik değil, zulumatlı bir kuyu ağzı değil..
nuraniyetli alemlerin kapısıdır!..Hatta o kadar ki; gayri
müslim ülkelerde zulmen katledilen masum çocukları da
Cennet-i Ala’ya alır..Zalimleri telin eder..Bizler, merhum
Kürklühatipler ve Merhum Bulut’a ;Cenab-ı Allah’tan rahmet
niyaz ediyor; muhterem ailelerine sabr-ı cemil diliyoruz…
ve Osetya’nın masumlarını İslamın inceliği ve şefkati ile
anıyoruz.!
Harput Vakfı’nın
toplantı salonunda muhteşem bir masa var.. Çoğu zaman,
ilgili komisyonlar; koskoca haritaları bu masanın üzerine
sererek saatlerce çalışıyorlar… Geçen gün, orta kısmı
çıkarılan ve güzel bir servis masası haline getirilen bu
masa; Elazığ’ın Yöneticileri’ni,sivil toplum
temsilcilerini ağırladı.. Elazığ’da yeni kurulmuş ve
gerçekten Elazığ’da bir eksikliği doldurmuş olan Elazığ
Sofrası’ndan getirilen mahalli yemeklerle, henüz
dalından yeni kopmuş Elazığ meyveleri bir akşam yemeğinde
misafirlere ikram edildi
Elazığ Valisi Dr.Kadir KOÇDEMİR,
Elazığ Belediye Başkanı Süleyman SELMANOĞLU,
Elazığ İl Encümen Üyeleri ve Harput Vakfı
Yönetim Kurulu Üyeleri’nin katıldığı yemek; adeta
küçük bir kent konseyi hüviyetinde geçti ve fevkalade
güzel fikirler tartışıldı. Gecenin bereketi
diyebileceğimiz en güzel haberi Elazığ Valisi Dr.Kadir
KOÇDEMİR verdi “Şehrin Merkezinde bulunan ve 1900’lü
yılların Elazığ havasını taşıyan polis
karakolunun yakında bir başka yere nakledileceğini ve
binanın kent müzesi olması noktasında Elazığ Belediye
Başkanlığına devredileceğini” ifade etti. Belediye
Başkanı Selmanoğlu, haberi memnuniyetle karşıladığını ve
hazırlıklar yapıldığını bir başka müjdeli haber olarak
duyurdu.
Söz alan pek çok misafir özetle “Elazığ
merkezinde, çok küçük bir tadilatla, Elazığ’ın Köhne
Şeheri diyebileceğimiz bir mekan olduğunu; Hükümet Konağı,
Belediye Binası, PTT Binası, Kapalı Çarşı, Kazancılar
Çarşısı, Kutlu Sokak, Atatürk İlkokulu, Buğday Meydanı,
Bit Pazarı ve Şire Meydanından müteşekkil alanın bir
peyzaj ve restorasyon projesi ile rahatlıkla 1950’li
yıllarda Elazığ hüviyetine bürünebileceği bu konuda Dünya
çapında projelere imza atmış hemşehrimiz Prof.Dr.Metin
SÖZEN’in böyle bir projeyi yapabileceği daha sonra proje
maketinin ortaya çıkması ile belediye ve mülk sahipleri
ile birlikte ortaya çıkan bir platformda bu durumun
tartışılacağı ve hayata geçilebileceği; bu meyanda ilk
etapta bu büyük projenin bir parçası olarak eski hükümet
konağı, postahane ve Belediye önündeki park ve Belediye
Binası’nın çevre düzeni ve restorasyon veya dış kaplama
projelerinin hemen işleme konulabileceği; böyle bir
projede halkın rahatça girip çıkabileceği duvarsız demir
perdesiz ve estetik zeminlerin seçilmesi gerektiği ve kent
müzesi için daha şimdiden kültür ve folklör
envanterlerinin çıkarılması gerektiği; bu konuda
Kastamonu’da Vilayet’in bodrumunu eşsiz bir Kent Müzesi
haline getiren hemşehrimiz Çalışma Bakanlığı Müşteşarı
Enis YETER’in büyük tecrübe teşvik ve heyecanı olduğu”
ifade edildi.
Belediye Başkanı Süleyman SELMANOĞLU; çoğu
zaman gördüğümüz politikacı tipine çok uzak bir şahsiyet
sergiliyor.. Biz bazı politikacıları, çoğu zaman aynı
toplantılarda olsak bile adeta bir cam fanus içinde
görmeye alışmışız. Elimizde bulunan bir bir makul fikri
gördüğünüz hatta güler yüzle konuştuğunuz bir politikacıya
anlatırken o cam fanusu hemen hissediyorsunuz.. adeta o
cam fanus, o politikacıyı ekip çalışması içerisinden alıp
başka yerlere götürüyor. SELMANOĞLU öyle değil.. fevkalede
mütevazi içten; meselelere bir ekip elamanı gibi hemen
sahip çıkıyor. Tabiatıyla yanında bütün bu sürekli
projeleri günü gününe takip edecek ve kendilerine
periyotlarla brifing verecek kadrolu veya danışman
hüviyetinde yardımcıları olması temenni ediliyor
Elazığ Belediyesi; son günlerde, gerçekten
sivil düşünen, iş bitiren, cemiyetin pek çok sivil toplum
kuruluşları ile işli dışlı olmuş, misafirperver bir Kültür
Müdürü’ne kavuştu. İbrahim ERDOĞMUŞ’un Elazığ’ın
Köhne Şeheri Projesi ile ilgili olarak Selmanoğlu’nun
takdirleri ile Prof.Dr.Metin SÖZEN ve Müşteşar Enis
YETER ile bir diyalog köprüsü kuracağına inanıyoruz.
Erdoğmuş’un bu denli büyük projeler takip ederken;,Selmanoğlu’nun
bir bina tahsis etmek suretiyle Avrupa Birliği Projeleri
konusunda Elazığ’ı ön plana çıkaracak çalışmalar yapacak
HARVAK Gençlik Komisyonu üyelerini de gözardı
etmeyeceğine inanıyoruz..,. Yeni yüzyılda, bir kenti bütün
yaşayanları ile birlikte şekillendirmek ve yönetmek ilkesi
ile Elazığ’da da kurulmuş Yerel Gündem 21 Meclisi;
Elazığ Valiliği, Elazığ Belediye Başkanlığı, Fırat
Üniversitesi ve Sivil Toplum Kuruluşlarını; Elazığ’ı gönül
gönül yüceltmek için bir masa etrafında topluyor.
Süleyman SELMANOĞLU’nun Elazığ’ı temsilen, gönüllü
çalışanlara sağladığı kolaylıkların Elazığ’a sevinç, aş
ve iş olarak dönmesini temenni ediyor her geçen gün
büyüyen ve gelişen bir Elazığ diliyoruz.